Abstract
Tüm teori, tamamen doğru olmayan varsayımlara bağlıdır. Teoriyi oluşturan da budur. Başarılı bir kuramsallaştırma sanatının amacı, en son sonuçların fazla hassas olmaması gibi beklenen bir sadeleştirilmiş varsayımlar yapmaktır. “Kritik” varsayım, hassasiyetle bağlı sonuçların yaptıklarından birisi ve kritik varsayımların makul surette uygun olması açısından önem taşımaktadır. Özellikle teorik sonuçlar, belirli bir kritik varsayımından gelen akış gibi görünmektedir. Öyleyse varsayımlar kesin değilse, sonuçlar sakıncalıdır.
Harrod-Domar ekonomik büyüme modelinin doğru olması gibi bir şeyi savunmak isterdim. Harrod-Domar düşünce biriminin karakteristik ve etkili sonucu, uzun dönem bile olsa ekonomik sistem, bıçak sırtı denge noktasında en iyi şekilde dengelidir. Tasarruf oranı, sermaye hâsıla oranı, işgücü artış oranı önemli parametrelerin büyüklükleriydi. Sabit noktadan çok düzgün bir şekilde kayması için, neticede, ya büyüyen işsizlik ya da uzamış enflasyon olurdu. Harrod terimlerinde, kritik denge meselesi, teknolojik değişim eksikliğindeki işgücü artışına bağlı, tabii büyüme oranı ve ev ve firmaların tasarruf-yatırım alışkanlıklarına bağlı gerekli büyüme oranı arasındaki rekabetten ibarettir.Downloads
Download data is not yet available.